1964'te Tahran'da doğup büyüyen Firoozeh Ashrafi'nin yaratıcı yolculuğu, yetenekli bir terzi ve el sanatları zanaatkarı olan annesinden ilham alarak erken başladı. Annesinin yanında gelişen örgü işinde çalışan Firoozeh, kısa sürede ayrıntılara dikkat etme ve el yapımı kreasyonların güzelliğine değer verme yeteneğini geliştirdi.

Ancak yaratıcılığı sadece giyimle sınırlı değildi. Nakışta olağanüstü bir seviyede ustalaştı ve diğer sanat biçimlerini keşfetmeye başladı. Liseyi bitirdikten sonra Firoozeh, grafik tasarım okuyarak tasarım tutkusunu sürdürdü ve kendini renklerin, dokuların ve malzemelerin dünyasına kaptırdı. Yenilikçi fikirleri sergilere ve hatta zamanının ötesinde bir konsept olan örgünün bir dekorasyon biçimi olarak çığır açan yaklaşımlarını paylaştığı canlı televizyon öğretim oturumlarına yol açtı.

Yolculuğu ilerledikçe Firoozeh, mimari ve sanatsal ifade arasındaki boşluğu kapatarak iç mekan tasarımına yöneldi. Yaratıcılık ve insan zihni arasındaki daha derin bağlantıları anlamaya çalışarak psikoloji alanında yüksek lisans derecesi aldı ve bu da onu nihayetinde sanat terapisinde uzmanlaşmaya yöneltti. Sanat ve psikolojinin bu benzersiz birleşimi, onun yaratımlarını iyileşme ve dönüşüm için bir araç olarak kullanmasına olanak tanır.

Firoozeh'in en son çalışmaları sürdürülebilirlik ve inovasyona odaklanıyor. "Endüstriyel Atıkları Sanat Eserlerine Dönüştürmek" adlı projesi, İstanbul'daki prestijli bir sergide sergilendi ve beklenmedik malzemelerden güzellik yaratma konusundaki kararlılığını gösterdi.

Markası Firuzeh Art ile geleneksel zanaatkarlığı çağdaş fikirlerle birleştirerek sınırları yeniden tanımlamaya devam ediyor. Firoozeh'in iddialı vizyonu, onu daha renkli, yaratıcı bir dünyaya katkıda bulunmaya, sınırsız ve canlı sanatçılığıyla kalıcı bir etki bırakmaya yönlendiriyor.